19 Eylül 2008 Cuma

KÜNEFE TARİFİ

Gereçler:

1 kilo tel kadayıf
750 gram tuzsuz peynir
1,5 paket margarin
3 su bardağı şeker
3 su bardağı su

SERVİS:

tel kadayıfları bir bıçak ve kesme tahtası yardımıyla tutam tutam ayırıp olabildiğince küçük kesiniz.Kestiğiniz kadayıfları yayvan bir tepside erittiğiniz 1,5 paket margarinle yağlayınız.kadayıflar iyice yağlandıktan sonra kadayıfları ikiye bölüp yarısını tepsiden çıkarıp ayrı bir tabağa alınız.kalan kadayıfı tepsiye iyice yayarak olanca gücünüzle bastırıp ince olmasını sağlayınız.Daha sonra tuzsuz peynirleri elinizle ufalayınız ya da rendeleyiniz.Ufaladığınız peynirleri tepsiye bastığınız kadayıfın üzerine serpiniz.Kadayıfın her yerine peyniri eşit olarak serptikten sonra tabağa aldığınız kadayıfı da tepsideki kadayıfın üzerine yayıp yine olanca gücünüzle bastırıp iyice yayınız.Daha sonra tepsiyi bir fırına alarak,fırının altını üstünü yakınız.Künefe kızarana dek pişiriniz.Künefe pişerken bir tencereye 3 bardak suyla 3 bardak şekeri koyup ocakta kaynatınız.En son ocakta kaynattığınız şireyi künefenin üstüne döküp servise hazırlayınız.

İSKENDERUN’DAKİ TARİHİ VE TURİSTİK YERLER

Bagras Kalesi
İskenderun ve çevresinde görülebilecek diğer dikkate değer yapıtlar aşağıdaki gibidir.
ŞALAN KALESİ
Kırıkhan ile İskenderun arasında sarp bir yayla üzerinde kurulmuştur. Hellenistik döneminden kalan bu kale, Bizanslılar ve Romalılar tarafından kullanılmıştır. Kaleye sarp bir patika yoluyla varılır.
BAGRAS KALESİ
Belen geçidini geçtikten sonra İskenderun- Antakya karayolunun 27.km’sinden sonra sağa ayrılan 4 km’lik virajla bir yol ziyaretçileri bu görkemli kaleye götürür. Ötençay yada Buğray adıyla bilinen bir köyde hakim bir tepe üzerine inşa edilmiştir. Kalenin içinde ayrıca bir kilise de mevcuttur. Romalılar, Bizanslılar Eyyübi’ler ve Osmanlılar tarafından kullanılan bu kaleden köyün bütün panoramik görüntüsü görülebilir.
YUNUS SÜTUNU
İskenderun - Payas demiryolu yarması üzerinde olup İskenderun şehrinin giriş kapısı kalıntısıdır. Yöre halkının inanışına göre; yunus Peygamber yunus balığının karnında burada karaya çıkmıştır.
SOKULLU MEHMET PAŞA KÜLLİYESİ
Bir Kervansaray, bir Hamam, bir Medrese, bir Camii ve bir Bedesten gibi güzel yapılar gurubunu ihtiva eden bu yapıt 16. Yüzyılda Sadrazam Sokullu Mehmet Paşa`nın emirleri üzerine Mimar Sinan tarafından yapılmıştır.
PAYAS KALESİ
Sokullu Mehmet Paşa Külliyesi’nin güneyine düşen bu kale; aslen Haçlılar tarafından daha sora da Osmanlılar tarafından tamir görmüştür. Sekiz burçlu olan bu muhteşem kalenin çevresi genişçe bir hendek ile çevrilidir. Ünlü vatan şairimiz Namık Kemal’in bir süre bu kale içerisinde yer alan zindanların birinde mahkum edildiği söylenmektedir.
CİN KULESİ
Sokullu Mehmet Paşa külliyesi ile deniz kenarı arasında denize hakim bir tepe üzerinde kurulmuştur. Bir gözetleme kulesi olarak yapılan bu yapıtın Cenevizliler yada Haçlılar döneminde yapıldığı söylenir.
İSSOS HARABELERİ
Dörtyol ile Erzin arasındadır. Aslında bir pers şehri olan İssos, M.Ö.333 yılında Büyük İskender’in Pers Hükümdarı III. Daraus’un mağlup ettiği bir yerdi. Bugün su depoları kalıntıları, Amanos dağlarından şehre ve limana su getirmek için yapılan kemerli su yolu kalıntıları ile tapınak kalıntıları ziyaret edilebilir.
İN VE HAMAM
İskenderun dan 15 km uzaklıkta Belen ilçesindedir. Tarihi hamam bugün dahi yöre halkı da kullanmaktadır. Yapıtın bazı bölümleri Osmanlı mimarisinin özelliklerini taşımaktadır.
MANCINIK KİLİSESİ
Amanos dağları içinde, ormanda önemli bir kilisedir. Dörtyol ilçesinin güneydoğusunda bulunan bu kilise sadece yayan gidilebilir.
GÜZELYAYLA(SOĞUKOLUK)
İskenderun’dan 18 km’lik asfalt bir yol ile yeşilliğin ve ormanın hakim olduğu virajlı bir yol ile bu güzel yayla yerine ulaşılır. Çam ormanları içinde pitoresk bir konumu olan bu sayfiye yeri denize olan yakınlığı, pansiyon tipi evleri, günübirlik yeme-içme üniteleri sayesinde tatil yapıcıların dikkatini çekmektedir. Bu sayfiye yerinde kamp kurulup, piknik yapılarak orman içinde tracking yapılabilir.
NERGİZLİK YAYLASI
İskenderun a14 km’lik asfalt bir yol ile bağlanan sayfiye köyüdür. Güzelyayla (Soğukoluk)’ya 4 km’lik bir yolla bağlanmaktadır. Basit köy evlerinin otantik yapısı yanında ikinci konut yayla evlerinin yapıldığı, çam ve meyve bahçeleri ile her türlü sebzenin yetiştiği yaylada güzel bir tatil geçirmek mümkündür. Kamp kurulup, piknik yapılabilir.
DELİBEKİRLİ KÖYÜ VE ÇATALOLUK YAYLASI
Kırıkhan ilçesinden sonra 3 km’si asfalt ve 3 km’si stabilize olan bir yol ile Delibekirli köyüne varılır. Köyde günübirlik yeme-içme üniteleri, kır lokantaları ve kır kahveleri mevcuttur. Delibekirli köyünden sonra 7 km’lik stabilize bir yol ile Çataloluk yaylasına varılır. Tamamen bakir bir halde bulunan bu yayla köyünü asırlık çınar ağaçları çevrelemiştir. Gezilmeye ve görülmeye değer bir yerdir.
ALAN YAYLASI
İskenderun’a 40 km’lik stabilize bir yol ile bağlıdır. Bu yol üzerindeki Haymapınar,Değirmendere, Paşaoluk, Akarca ve Çamlıbel yaylaları İskenderun ve civar köy halkı tarafından kullanılmaktadır. Bahar aylarında binbir çiçeğin açtığı yaylada kamp yapmak ve piknik yapmak mümkündür. Kırıkhan ilçesinden 6 km sonra sola dönülerek 2 km’si asfalt ve 2 km’si stabilize olan bir yol ile Aşağı Eşmişek köyüne varılır. Köyden sonra 8 km’lik virajlı ve maki türü bitkilerle çevrili stabilize bir yol ile çevresi tamamen çam ormanları ile kaplanmış çok geniş bir alana yayılmış olan bir yayla aniden tüm güzelliği ile karşımıza çıkar. Birkaç yayla evi dışında tamamen bakir olan yayla, civar köylüleri tarafından tarım alanı olarak değerlendirilmektedir.
ATİK YAYLASI
Bölgenin en iyi su kaynağı buradadır. İskenderun ile Antakya arasında kara yolu üzerinde bulunan bu yayla köyü İskenderun’dan 14 km uzaklıkta olup güzel bir piknik ve sayfiye yeridir.
SARIMAZI YAYLASI
Antakya yolu üzerinde İskenderun’dan 10 km uzaklıktadır. Çamlık ve deniz manzaralı bir yerdir. Otelleri ve lokantaları mevcut olup, yerli halkın özellikle yaz aylarında hafta sonlarını geçirmek istedikleri önemli yerlerden birisidir.
GÜLCİHAN
Arsuz yolu üzerinde, İskenderun’dan 27 km uzaklıktadır. Son zamanlarda hızla gelişen bu köy yerli ve yabancı turistlerin uğrak noktalarından birisi olmuştur. Köyde otel, motel, pansiyon, kamp alanı gibi birçok sosyal turizm işletmeleri mevcuttur.

Güzel Söz

İnsan ya hayrandır sana ya düşman, ya hiç yokmuşsın gibi unutulursun Ya bir dakika bile çıkmazsın akıldan.Bilirmisin geceler ne kadar uzun gelir bekleyenlere Hele o beklenenler vazgeçilmezlerdense..Doğan güneşi bana doğsa, her mutluluk beni bulsa, Bütün dünya benim olsa sensiz hayat yaşanmıyorSen bazen en zifiri karanlık gecemin güneşi, Sen bazen yaşanacak hayatın cesaret verecek mutluluk yanı, Sen bazen ve her zaman sevgimin tek nedeni...Şu an hayatta olmamın çok güzel bir nedeni var, Bu nedende yüreğimdeki sensin..Belki dünya için önemli olmayabilirsin ama,Biri için dünyalar kadar önemlisin.Ben, seni, gözlerimi kapattığımda değil, Gözlerimi açtığımda görmek isterim...Sevdiğinin gözyaşları sahile vurduğu zaman ,Sahilin atacağı imza SENİ SEVİYORUM olacak bitanem..Kuyruklu yıldızlar vardır; Yetmiş yılda bir yaklaşır dünyaya... İnsan ömrü boyunca ya bir defa görür ya hiç...Ben gördüm o da sensin Bitanem...Seni yıldızlara benzetiyorum. Onlar kadar pırıl pırıl ve yine onlar kadar ışıl ışılsın. Ama aranızda tek bir fark var,Onlar bin tane sen bir tanesin.Ağlasam çizgi çizgi,Gözyaşlarım sana değilmiş gibi, beklesem,Zamansız, dünsüz, yarınsız gelmeyişini, Silinmiyor hüzünlerim,Seni seviyorum... Hafif hafif çiseleyen yağmurda kalırsan; Saçlarını okşayan her tanedeBENİ HATIRLA !Bu gece seni düşüneceğim; Ne kadar uzakta olursan ol, Sevgimi avuçlarıma alıp yıldızlara üfleteceğim ,Gecenin rengine kucağındır diyerek düşlere dalacağım..İki Şaşkın yıldız gibi parlayan gözlerine bakıp da, senin ruhunu tüm içtenliğiyle görebilenler anlar ki sen bir ömre bedelsin !!Ben seni bir nisan yağmurunda, Ilgıt ılgıt esen rüzgarların gelincikleri okşayıp,Bir kış günü kar altındaki buğday tanesinin,Güneşi özlediği gibi seviyorum...Gözlerimdeki pırıltıyı farkettiğin zaman,Üşenme sarıl boynuma anlamışımdır mutlaka sevdiğini,Zaten belli olur gözlerimden hemen,Alışık değiller öyle parlamaya!Acı ve hüzün bir yıldız kadar uzak,Mutluluk ise gözbebeğin kadar yakın olsun,Umutların gerçek gerçeklerin, mutlulukların sonsuz olsun..Bugünde yarın da yüreğin kadar yanındayım ,Kendini yanlız hissettiğinde elini yüreğine koy ben hep oradayım!!Gecenin en karanlık ve en derin anında,Kızıl bir ay karşımda karanlığa yükseliyor,Ve bir yıldız bana göz kırpıyor. EMİNİM Kİ SENSİN ! ! Senin için ağlarken gözümden düşen yaşlar denize dökülseydi eğer,Karaya vuran dalgalar "seni seviyorum" yazardı.İki damla gözyaşı düştü gülüme, sonra kurudu tuzu kaldı geriye,Denizleri aşıp aşkıma yol aldı bir umutla yeşerip tekrar açacak diye.Ay ışığındadır sevgiliye duyulan hasret, Ve sevgiline hasret kaldığın kadar yakınsın. Unutma yağmurun yağdığı kadar ıslaksın, Güneşin seni ısıttığı kadar sıcak..Yeşile inat ağaç hala yeşermekte, Geceye inat gün hala ağarmakta, Ben ise sana inat seni hala sevmekteyim İnat bu ya seni hep seveceğim..Aramazdık gece mehtabı yüzün parlarken,Bir sönük yıldıza benzerdi güneş yanımda sen varken.Bu gece bir yıldız tut,Ben bu yıldız kadar uzağında olsam bile,Sevgim heran yanıbaşında!..Eğer bir gün o, sevdiğin yağmur insafsızca seni ıslatırsa, bilki ben sana ağlıyorum. Eğer bir gün aşkımızın şarkısı kulaklarını tırmalarsa bilki ben o şarkıyı sana söylüyorum. Eğer bir gün elinde bir demet gül mezarıma gelirsen bilki mutluyum mezarımda uyuyorum...Her martı bir deniz, Her rüya bir uyku,Her dağ bir duman Her nota bir şarkı bulur ama, Ben başka " sen " bulamam...Hep bir yıldız olmanı bekledim.Gün gelir kayıp bana ulaşırsın diye,Sonra vazgeçtim, Yıldız olursan ben ulaşamam diye...Hani sözler varya sözleri anlatır,Hani sözler varya gözleri ağlatır,Hani anlar varya değeri geç anlaşılır,Birde aşk varya seni bana anlatır.Ay yıldıza mutluluk fısıldarken,Gökyüzü sevincini yeryüzü ile paylaşırkenBen sana bir parça mutluluk yolluyorumİçindeki umut çiçekleri hiç solmasın diye.Ufukta bir gemi görsem seni taşıyan,Mavi denize dalardım geriye bakmadan,Uçsuz bucaksız mavilikte arardım beni,Ta ki beni sende bulana kadar.Başını göğsüme yasladığımda tek bir düşmanım vardır; Geçip giden zaman. Seni düşünür ,seni özlerim,Sevgilerin özlemlerin derinliğinde ,Ne olur kır şeytanın bacağını birkez beni hatırla,Bir sonbahar serinliğinde.Kalbimi kırmak suya yazı yazmak kadar zordur,Kalbimi düzeltmek ise gece doğan güneşe dokunmaya benzer,Sen o suya yazı yazdın,Şimdi güneşin doğmasını bekle!Şimdi daha iyi anlıyorum ki,Nefes almak değilmiş yaşamak,Ateşlerde yanmak gibi birşey,Seni severken sensiz olmak.Gökyüzü yıldızlarla doluydu, ben seni düşünürken,Hüzün yıldızları kuydum adlarını, seni hatırlatıyor diye,Aynı onlar gibi sende benden çok uzaklardaydın.Göz kırpardın uzaklardan sessizceBense hep seni beklerdim, kırık kalbim, yaşlı gözlerimleEğer kalmamışsa sağlam bir dal,İçilecek temiz bir su, sarılacak bir el,Doğrul yatağından aç pencereniGüneş doğacaktır birazdan.Nehirler denizlere karışır dalgalanır,Fırtına olur durulur kalbimdeki kasırga.Hiç dinmez benliğin senle eriri bütünleşir,Ateş yanar küllenir,Ama sönmeyen bir ateş var o da senin ateşin.Bu gece pencereni açık bırak, Bir kuş uçurdum, biraz yorgun biraz ıslak,Başucuna bir tutam sevgi bırakacak.Eğer bir gün biri senin için,İsmini güneşe buzlarla yazabilirse,Bilki o seni benden daha çok sevmiştir...Haritaya bakıyorum izin yok,Kitaplara bakıyorum yüzün yok,Sözlüklere bakıyorum ismin yok,Birde dönüp kendime bakıyorum,Senin benden başka adresin yok.Yanlızlıksa eğer seni korkutan korkma! ben yanındayım,Yok eğer yanlız kalmaksa istediğin kork! Çünkü seni bensiz bırakmıyacağım.Aşkın oyun olmadığına inanırsan bir gün, Yoluna yüreğini koyanları unuutma,Çabalamak sevmene yeterse, seni seven kalpleri kırma.Beni sana kavuşturacak tek şeyin ölüm olduğunu bilseydim,Azrailin gelmesini beklemezdim.Bugünü yaşıyorsam eğer, Gelecek günlerin seni getireceğine inandığım içindir.Aşk sevipte ayrı kalmaksa,Sevgilerin sonu hep ayrılıksa,Ömürlerin sonu hep böyle karanlıksaAl dünya bu aşkı, sende kalsın...Bir kutu dolusu yaşam gönderiyorum sanaBir fırça koydum kutuya,Cennet resmi yapıp içine gir diye,Düşler serpiştirdim içine,Düş kurmayı unutma diye.Hangi ruh duydu seni benim kadar derinden,Hangi gönülde yandın böyle yangınla sen,Ya benim gözlerimdi seni bambaşka gören,Ya başkası bırakıpta geçmiş seni görmeden.Bana kalsa gökyüzündeki tüm yıldızlar yerine bütün insanlaraSenin gözlerinde ışıldayan bir çift yıdız gönderirdim.Hayatımın hem anlamı hem neşesi oluverdin,Seni gördüğüm günden beri,Şarkılarda seni düşündüm,Gecelerimin parlayan yıldızı oldun..Bulutlara yükledim özlemimi, rüzgarlarla yolladım sevgimi,Yağmurları yağdırdım gözyaşlarımla,Küçücük melekler gönderdim,Seni öpmeye gelmediler mi?Güneşin bile buz tuttuğu bir yerde, eğer ateş görürsen,Bilki o ateş senin için yanan kalbimdir.Kağıt önümde kalem elimde,Duygular kalpte düşünceler yazıda,Ay gökyüzünde yıldızlar daha ötede,Tanrı yukarıda kullar aşağıda,En zoru da canım sen orada ben burada Yanağına konan kar tanesi eriyip dudaklarına indiğinde, Hissettiğin o bir damla serinliği benimle paylaşmak istersen, Yönünü rüzgara dön ben o rüzgardayım... Kucaklamaya kollarının yetmeyeceği bir ağaç , bir tohumla başlar ; En uzun yolculuklar bir adımla başlar; Gerçek sevgiler ise küçük bir tebessümle başlar. Seni unutmak zor anlatmaksa imkansız, Sen unutuldukca hatırlanan, Anlattıkca bitmeyensin meleğim.. Seni uzaktan sevmeyi, bana bakmadan görmeyi, Seni duymadan dinlemeyi, gözyaşlarımla gülmeyi Ve kavuşmak için sabretmeyi, Her şeyi öğrendim ama sensiz olmayı asla... Duygular vardır anlatılamayan..sevgiler vardır kelimelere sığmayan... Bakışlar vardır insanı ömür boyu ağlatan...yollar vardır aşılması güç olan. Kalpler vardır acılarla parçalanan, ve insanlar vardır hiç unutulmayan. Sanma beni sevipte bırakanlardan. Benim sevgim mezara kadar olanlardan... Bir Çiçeğin açmak için sebepler bulduğu gibi, Yaşama dair sebepler bulmak için yaşıyorum... Eğer bir gün gelir de yaşamak için bir sebep bulamazsam; Ölmek için bir sebep bulmuşum demektir Bir yudum zehir olsan, bir an bile düşünmeden seni içerdim, Sırf seninle bir olmak ve seni içimde hissetmek için. Sevgilim bilki senden uzak ne güzellikleri avutur beni bu şehrin, nede yıldızlı akşamları!... özlemin bir nehir olmuş YARAR GİDER İÇİMDEKİ DAĞLARI Seni seviyorum kelimesini sana benden başka kimse söylemesin, Yalnız bana sakla dudaklarını seni benden başka kimse öpmesin, Ne olurdu her seven sevilse sanki, bu dünyada aşktan güzel ne var ki, Gel kollarıma öyle sarıl ki kimsenin çözmeye gücü yetmesin. Seni niyemi seviyorum geçmişin içinde kaybolmuş beni Yeniden hayata döndürdüğün için çok ama çok seviyorum. Kalbin hangi sevgi için çarpıyorsa yeni doğan günün güneşi Seni ona kavuştursun. Hayatın en güzel anı herşeyden vazgeçtiğiniz zaman Sizi hayata bağlıyan biri olduğunu düşündüğünüz andır. Sen benim gözlerimde saf bir gerçek, Yüreğime bahar getiren bir çiçeksin. Sen bedenimdeki yumuşak kudret, Gönül bahçemde uçuşan bir kelebeksin.. Ben sana mecburum bilemezsin, adını mıh gibi tutuyorum aklımda İçimi seninle ısıtıyorum bir yaşamak düşünsem "sus" deyip adınla başlıyorum. Sevgili binlerce insan arasından gönül gözüyle görüp ayrı bir kimlik verdiğimizdi Her sözü büyü olan, dokunduğu herşeyi kutsallaştıran muhteşem insandı. Yanındayken içimi saran ateş, sen yokken hayalinle canlanır. Gözlerimdeki parıltı senin sevginin eseri, Ve benim varlığım yanlız senin eserin. Seni yüreğimden atabilsem atamıyorum, Seni gözlerimden silebilsem silemiyorum Sensizlik acısını çekemiyorum, Dönersen diye koştum camlara Ama yoksun yine yok.. Her sabah uyanıp yüzünü güneşe verdiğinde, Gücünü alamazsın sıcak sevgilerden, Unutma sakın bir sevgi bin sevgi doğurur ve O sevgilerden yepyeni bir dünya kurulur.. Ben Toprağım suyum sensin, ben yaprağım dalım sensin İlkbaharım yazım sensin sensiz hayat çekilmiyor.

17 Eylül 2008 Çarşamba

Merhaba ben hatay iskenderundan gökhan bu site üzerinde tam anlamıyla bir bilgim yok yeni düzenlemeye çalışıyorum o yüzden ilk önce baktıgınızda dagınık gelebilir o yüzden kusura bakmayın.